Bugün pek çok blogger, gözle görülür bir takipçi sayısına ulaştıktan sonra profesyonel yayıncılığa adım atıyor ve oluşturdukları içerikten kazanç elde ediyor. Affiliate pazarlamanın önemli bileşenlerinden biri olan bloglar hem yayıncılar, hem de reklamveren için kazançlı birer mecra.

Performans bazlı blog reklamcılığı, reklamverenlere çok izlenen sitelerde markalarını tanıtma olanağı sağlıyor. Üstelik performans hedeflerinin belirlenmesiyle, reklam bütçelerini denetlemek mümkün oluyor. Yayıncılar ise oluşturdukları içerikten para kazanırken, büyük markalarla iş birliği yapma şansına erişiyor. Blog reklamcılığında yayıncı ve reklamverenin iş birliği içerisinde çalışması, affiliate çalışmalarının her iki taraf için de faydalı bir kazanç modeline dönüştürülmesine yardımcı oluyor.

Blog reklamcılığında dikkat edilmesi gereken birkaç nokta var. Yayıncı ve reklamverenler için, yararlı olacağını düşündüğümüz 5 ipucu, aşağıda:

Blog yayıncısı için kampanya gelirlerinin bir kısmını, sosyal platformlarda ve arama motorlarında kendi yayınlarının reklamını yapmak için ayırmak; sıklıkla başvurulan stratejilerden biri. Bu sayede yayıncılar, hem sitelerine daha fazla potansiyel alıcı çekebilir, hem de yayınlarını daha geniş bir kitleye duyurabilirler. Artan ziyaret sayısı, dönüşüm hedeflerine ulaşmakta da önemli bir adımdır.

Kimi zaman blog yayıncıları, vaad ettiği site trafiğini oluşturmakta yetersiz kalabilir. Dolayısıyla kampanyalar arzu edilen görünürlüğe ulaşamaz. Performans pazarlamada reklamverenin belirlediği dönüşüm hedefi gerçekleşmeden herhangi bir ödeme gerçekleşmez. Bu sayede reklamveren reklam bütçesini daha iyi yönetebilir, yayıncı da zor durumda kalmamış olur. Aradaki iş ilişkisi güçlenirken, daha adil bir anlaşma ortamı sağlanır.

Reklam verilen site ya da blogun trafiği ve içeriği, hiç şüphesiz reklamverenler için büyük önem taşıyor. Sınırlı sayfasına yoğun ilgi olan, geri kalanı ıssız bir blog için SEO başarısından söz etmek güç olacaktır. Reklamverene veya reklam network’üne sunulacak tanıtıcı bir kit, blog yayıncısının profesyonelliğini ispat etmesine; uzun soluklu, güvenilir bir iş ortağı olarak tanınmasına yardımcı olabilir. Yayıncı bu kit ile kendisi; yayın takvimi ve trafik beklentisi, optimizasyona ilişkin planları konusunda açık davranarak, ticari algısının zenginliğini sergilemeyi seçebilir.

Yayıncılar için satış ortaklığına dayalı pazarlama çalışmalarında reklamverenin güvenilirliği de, dikkat edilmesi gereken şeyler arasında: Blog yayıncılarının üye olacakları programı seçmeden önce kullanıcıların hoşlanmayacağı özellikler barındırıp barındırmadığına dikkat etmeleri önem taşıyor. Sitesinde farkında olmadan adware içerikli reklamlara yer veren bir yayıncı için bu, çalışmalarına vurulacak ağır bir darbe olabilir. Bunu önlemenin en iyi yollarından biri, işi her iki taraf için güvence altına alacak bir reklam network’ü ile çalışmak olacaktır.

Reklam ağları affiliate programlarında reklamveren ve blog yayıncısının arasındaki güvenilir bağı oluşturur. “Hangi kampanya, hangi mecraya uygun? Taraflar vaadlerini ne derece karşılayabiliyorlar? Kampanyalar kaç kişiye ulaşıyor, kaç defa tıklanıyor? Bu reklamın reklamverene katkısı ne kadar oldu? Blog bu reklamın ardından nasıl bir büyüme kaydetti?” Tüm bu soruların ve fazlasının yanıtlanmasında reklam ağları, etkili ve güvenilir aktörler olabilir; reklamveren – blog yayıncısı – ziyaretçi üçlüsünün arasındaki iş birliğinin en iyi şekilde sonuçlanmasını güvence altına alabilirler.

Düzenli, güvenilir analizler ve kurumsal birikim, reklam ağlarının hem yayıncılar, hem de reklamverenler için sunduğu en önemli avantajlar arasında. Siz de affiliate pazarlama ile gelir elde etmek isteyen bir blog yayıncısıysanız, doğru reklam ağıyla çalışmak, çalışmalarınızı daha profesyonel bir şekilde yürütmenize yardımcı olacaktır. Hemen bir ReklamAction yayıncı hesabı açarak daha fazla kullanıcıya ve reklamverene ulaşabilir, yayınlarınızdan daha fazla kazanç elde edebilirsiniz.

Tagged in: